20 Eylül 2017 Çarşamba

Mevsimlerden kış geliyor .. gönül pare pare

Size de bu seneki yaz hiç geçmeyecekmiş gibi geldi mi? Ben tatil yapamayan kesimdenim belki de o yüzden böyle düşünüyorum. Neyse

Kış mevsiminden bahsedeyim istedim bu yazımda. Adanalıyım ama itiraf etmek gerekirse ben kış adamıyımdır. Sıcağı bir türlü sevemedim. Ha tabii yaz gelince kışı özleyip aynı şekilde kışın da yazı isteyen yavşaklar gibi düşünmüyorum. Kalıcı bir düşüncem var. (Çok fazla mevsim ismi yazınca da sıkıcı kaçtı sanki)

Bi kere diğerlerinden çok farklı. Kışlık kıyafetlerimi kendime çok yakıştırırım. Gerek günlük işlerde gerek klasik görüşmelerde ortama ayrı bir hava katıyor. Üst üste giyinmek bazen boğucu olsa da..

Meyveler?
Nar, kivi, portakal, mandalina. Sizi bilmem ama kış meyvelerine bayılıyorum. Benim gibi sık sık hasta olan biriyseniz zaten istemeseniz de meyvelerle aranız iyi oluyor ^^

Yağmurun yağdı yağacak durumları, soğuk hava, bulutlar...
Her yerin gri tonlarında oluşu ama senin kıyafetlerinle girdiğin her ortama kendi renklerini katıyor olman çok güzel. 



İşten eve geldiğimde kahvemi alıp pencere kenarında yağmuru izlemek apayrı bir keyif. (Klişe oldu ama öyle yani)



O havada battaniyelere sarılıp abur cubur alıp bir sezon dizi bitirmek bana müthiş bir fikir gibi geliyor.
Aslında güzel olan insanda kendini ısıtma isteğinde bulundurduğu his. Bazen dolaylı bir ısıtıcı ile, bazense sevdiğinin sıcağıyla ısınma güzelliği. 'O'na sarılıp ısınmak ve o huzurla uyumak kış mevsiminin harikulade bir getirisi. 

Tabii bir de dışarıda soğuk rüzgarlar ayaz varken, senin onunla sıcak yatağında sevişme fikri de fena değil :) 

Kış iyidir. Kışı sevin.

14 Haziran 2017 Çarşamba

'FAN' Bilmecesi?

Fanlık, hayranlık çok tuhaf şeyler değil mi?

Kendimden bahsedeyim mesela. Bildiğiniz üzere Eurovision şarkı yarışmasını takip eder ve izlerim. Bu konudaki gelişmeler beni çok çeker ve okuyup yorum yapmayı veya konu hakkında gelişme sağlamayı severim. Hadi gelin bir de buna başka yönden bakalım.

Pek çok ünlünün hayran kitlesi var. Bu hayran kitleleri bir zaman sonra kendilerine hayran oldukları ünlüden esinlenerek isim vermeye başladılar. Lady gaga Monster, Demi lovato lovatik, Justin bieber blibier :p gibi. 
Bunlar benim bildiklerim, yanlış yazdıysam da umursamayın cidden ilgilenmiyorum. Peki bu kadarla kalıyor mu? Asla.
Hiç hayran kavgasına şahit oldunuz mu? Müthiş bir deneyim. Bak ciddi söylüyorum ölmeden önce yapılması gerekenler arasına alınmalı. 

1543843 - Hayran kavgası izlemek.


                    Sen böylesin, ben ben ama biz BİZİZ OKEAY?!

Gif ile size en özet haliyle bu hayran kavgalarını göstermek istedim :D Ya böyle bir şey yok. O kullandıkları kelimeler, küfürler, bi savunma bi savunma görmeyin. İnsan görünce utanıyor.

Bizim Türk ünlü hayranlarının da yabancılardan kalır yanı yok. Hande yener Demet akalın arasındaki tatsızlığı öne sürerek saç başa kavga edenler oldu. Hiç yoktan twitter hesabınızdan açın bi ünlünün profilini attığı herhangi bir tweetin yanıtlarını okuyun. Terapi gibi. Ama bizimkiler biraz daha abartmış olayı. 
Şöyle ki;


Asdfghjklşi
Var böyle bir şey. Ne diyeyim. Bir gün gelip de o yazdığınız  şeyleri tek tek ellerinizle silmek zorunda kalacaksınız. Utanarak, yüzünüz kızararak ve kendinize kızarak. 
Peki sen sayın okuyucu? Herhangi bir ünlü FANı mısın?

26 Mayıs 2016 Perşembe

Eurovision 2016 Büyük Final

Büyülü bir gece diyemedim. Ama diğer yıllara göre acayip heyecanlı bir finaldi. 2013 yılındaki gibi bol remixli bir final açılış gösteri izledik. Tabii pek çok remix yapan isveçli müzisyen olunca senfonik açılış beklemek de saçma olurdu. Son yıllarda olduğu gibi ülkelerin geçit töreni yapıldı ama yarı finallerde olmaması beni şaşırttı açıkçası çünkü yarı finallerde elenen ülkeleri bi kenara atmak gibi geldi bana. Bilmiyorum belki de finale kalan ülkelerin ayrıcalığıdır. Kararsızım. Sunucularımız Petra ve Mans tabii ki mükemmeldi. Yayın esnasında ilk aklıma gelen kullanılan remixleri nasıl bulabilirim oldu. Neyse ki diğer günün sabahında Eurovision'un resmi sayfası paylaşmış.

Postcartlar önceki yıllara göre sanki çok sadeydi. Tabii postcart tema müziğine diyecek yok, kulağa çok hoş geliyor. Hemen ülkeler hakkındaki düşüncelerime geçeyim;

Belçika, zaman kaybı.

Çek Cumhuriyeti, ses güçlü. Şarkı ve arka plan güzel. Tarihinde ilk kez finale kalarak da büyük bir başarıya imza attılar. Tebrikler.

Hollanda, ilk nakarata kadar tamam ama sonrası sıkıyor. Ben şahsen canlı yayın esnasında şarkı bitene kadar sesi kapatmıştım.

Azerbaycan, bence Samra finale kaldım düşüncesi ile bayağı salmıştı. Şarkıyı söyleyebilsin diye zaten yavaşlatmışlar. Kaç kez detone olduğunu sayamadım. Bi sürü pyro var, normalde pyrolar şarkıyı güzel gösterir ama bu kadarı da fazla. Yine de tebrikler.

Macaristan, alışılmadık bir şarkı. Beklentilerin üstünde bir ses. Söyleyebileceğim pek bir şey yok bence hak ettiği sonucu aldı.

İtalya, soğuk bir kız. Şarkıyı sevmedim. Tekdüze. 

İsrail, 'Made Of Stars' tek bir cümleyi şarkının sonuna kadar çok fazla tekrarlıyor. şarkı güzel ama sona doğru bayıyor.

Bulgaristan, benim için bu yılın birincisi. Gecenin en hareketli, en çok tezahürat alan, en sempatik, en eğlenceli şarkısı ve temsilcisiydi. Büyük tebrikler Poli.

İsveç, kusabilirim. Şarkı için değil bu yorum, temsilci için. Temsilci kusma eğilimi gösterdiği için şarkı hakkında da yorum yapmıyorum. Berbat.

Almanya, tekrar dinlemeyeceğim bir şarkı. Ama izlerken de sıkılmadığım bir şarkı. Arada bir yerlerde.

Fransa, tekrar dinleyeceğim şarkılardan.

Polonya, adamın sesine söylenecek söz yok. Çok güçlü ama şarkı mide bulandırıcı.

Avustralya, harika. İkinci olarak da harikalığını kanıtladı. 

Kıbrıs, CcC Bozkurt her yerde asdfghjklşi facia.

Sırbistan, tekrar dinlemeyeceğim ama güçlü sese sahip sıradan şarkılardan.

Litvanya, o saç öyle olmayaydı iyiydi. Ne benzetmeler yapıldı temsilci bir bilse sanırım saçlarını kazıtırdı. Şarkıyı beğendim, arka plan ve efektler güzeldi. Aldığı sonucu da hak etti.

Hırvatistan, yılın en kötü kostümü. Ses, şarkı, ışıklandırma güzel ama işte kostüm her şeyi bitiriyor ne yazık ki. 

Rusya, pöff. Yazacaklarım var aslında ama üşeniyorum. Özenti, sıradan.

Letonya, izlerken adamı bağrıma basıp 'üzülme geçti canım geçti' diye teselli edesim geldi. Gözleri çok güzel. Ama şarkı biraz alelade kaldı. İlginç bir şekilde bu şarkı bana 2011 Eurovision temasını hatırlatıyor.

Ukrayna, olağanüstü. Sanki performans sergilemiyor da şarkıyı, anlamını, hislerini o an yaşıyor gibi. Çok etkileyici.

Malta, gecenin gizli favorilerinden. Her şey güzeldi.

Gürcistan, yarı finalde Makedonya'nın hakkını çok fena yiyerek bir skandala imza attılar. Facia.

Avusturya, aynı israil gibi tekrardan ibaret. Sevmedim.

Birleşik Krallık, eh işte. Sadece bu. Eh işte.

Ermenistan, neden bu kadar abartıldığını anlayamıyorum. Cafe ortamlarında bir iki gün çalınan sonra sıkan klişe şarkılardan. 

Geceye damgasını vuran olay. Justin Timberlake. Kendisini severim. Sesinden değil, o dogal hareketlerini seviyorum. Her ne kadar o beni bilmiyor olsa da. Gelelim diğer bir olaya. Gelmiş geçmiş en güzel interval act gösterisi yapıldı. Sunucular Mans ve Petra bu yıl için çok iyi çalışmış. Sunucular arasında şimdiye kadarki en iyi ikili diyebilirim. Puanlamanın değişmesi muhteşem oldu. Daha önce hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. En sondaki ülkenin sıralaması bir anda yükselebiliyordu. Oylama esnasında en dikkat çekici kısım Birleşik Krallığın Gürcistan'a 12 puan vermesiydi. Kişisel bir yakıştırmam var ama burası için pek uygun olmaz :) Büyük bir sürpriz ile Ukrayna birinci oldu. Kusursuz bir ağıt. Böylesi daha yok. Hak etti. Büyük tebrikler.

Ve bir #Eurovision maceramızın daha sonuna geldik. Okuduğunuz için teşekkürler.

Eurovision 2016 2. Yarı Final

Yayın başlar başlamaz hemen 'birinci yarı finalle aynı açılış gösterisi mi?' dedim. Dedim ama biraz erken davrandım çünkü ilerleyen dakikalarda bizi çok güzel anlar bekliyordu. Sunucular Petra ve Mans 'Eurovision nedir?' isimli hoş bir açılış yaptılar.

Ve tabii ki yayın bittiğinde ise ilk düşüncelerim 'kesinlikle ikinci yarı finali tekrar izlicem' oldu. Şurası kesin ki birinci yarı final gibi sönük bir gece olmadı. Aksine kişisel favorilerim yarıştığı için daha bir heyecanlı geçti. 

Birinden başlayalım mesela; Bulgaristan.
Yılın yapılabilecek en mükemmel şarkısıydı. Yersizce gözlerde büyütülen diğer aptal şarkılara göre birinciliğe aday bir şarkıydı. 'Aşk bir suç olsaydı' ve tabii ki Poli. Sen ne kadar sevimli, cana yakın birisin öyle... Ses mükemmel, şarkı mükemmel ama.
Sahne çok boştu ve ya bilmiyorum ama gözüm pyro aradı. Şarkının bir yerinde efekt olsa süper olabilirdi.





Bir diğer favorilerimden; Ukrayna.
Sebebini, neden desteklediğimi, şarkıyı, performansı ya da sesi eleştiremem. Eleştirmem. Şarkının taşıdığı değer önemlidir benim için. Siyasi diyenleri lütfen pistten alalım. Artık bu şarkıya siyasi demek bayağılaştı çünkü. 

Diğer alt favorilerimden Litvanya ve Letonya finale kalabildiler. Ne yazık ki Norveç.
Evet Norveç diyorum ve susuyorum. Böylece yazıyı da sonlandırıyorum.

17 Mayıs 2016 Salı

Eurovision 2016 1. Yarı Final

61. Eurovision şarkı ve şov yarışması İsveç'in başkenti Stockholm'de gerçekleştirildi. Salı akşamı birinci yarı finali izledik. Yani ben izledim sizleri bilemem. Gece ile ilgili çok fazla söylenecek şey var.

- Tüm zamanların en berbat açılış gösterisi yapıldı. Eurovisionda sürekli bir çocuk kullanma alışkanlığı var. Bir zaman sonra mide bulandırıcı olmaya başlıyor. Acilen kaldırılmalı. 

- Performanslar fazla mı sönüktü bana mı öyle geldi? Ya da sahne canlı yayından önce fazla abartıldı ve sonrasında beklentileri karşılaşamadı. 

- Abartıla abartıla bitirilemeyen 'favori' ülkelerin canlı yayında bir bir gözden düştüğüne şahit olduk. Rusya, çok kötüydü. Öve öve bitiremedikleri şarkısını söyleyemedi. Ermenistan neden bu kadar abartıldı anlayamıyorum. Klişe bir şarkı, cafelerde 3-4 gün çalan sonra sıkan tarzda. Serhat... Şarkısı gerçekten çok kötüydü ama elenmesine en çok üzüldüğüm ülke oldu. Desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim. Canlı yayında Türkçe 'Teşekkürler Avrupa' demesi beni çok duygulandırdı. Azerbaycan, temsilcileri Samra hastaymış diye okudum. Şarkıyı zor da olsa bitirebildi. Şarkı pyro'ya boğulmuştu. Macaristan, adamın sesi felaket! Her saniye detone olmaya yatkın ama öyle bir şarkı seçmiş ki her şeyi düzeltiyor. Diğer ülkeler ile ilgili çok fazla söylenecek bir şey yok.

- Sonuçlardan önce direk finale kalan ülkelerden İsveç, Fransa ve İspanya kısa versiyonlarıyla şarkı tanıtımı yaptılar. İsveç'in temsilcisi Frans'tan gün geçtikçe nefret etme eğilimi... 

- Gecenin faciası. Ermenistan Dağlık Karabağ bayrağını arenaya almıştı. Eurovision kurallarınca o bayrak yasak. EBU(Avrupa Yayın Birliği) bunun olmasına nasıl izin verdi anlayabilmiş değilim. Böyle bir kontrolsüzlük çok yersizdi. Umarım Ermenistan ceza alır. Yapılan hiç hoş değildi.



19 Nisan 2016 Salı

Asansör Aşkı

Yıllardır tanık olduğum bir olaydır. Ayrıntı vermeyerek yazacam ama siz zaten durumu anlayacaksınızdır. 

   Bahsedeceğim durum her yer için geçerli;

Sizin önceliğiniz nedir? Asansör önceliği tabiiki, yani önce siz mi yoksa önce ihtiyacı olanlar mı yoksa ben merdivenlerden çıkarım siz buyurun mu?

Belki siz de duruma aşinasınızdır. Yaşlı, engelli veya çocuk arabalı kişiler içindir asansör, icat amacı budur benim için. Vikipedide yazan ağır eşyaları kaldırma vs geç bunları. Avm için konuşalım, üç adet asansör var. Tabii kapı önü kalabalık millet doluşmuş. Asansörden çıkacaklara bile yer yok, öyle bir bencillik söz konusu ki! Geldiğinde ise neredeyse birbirlerini ezecekler 'ilk ben bineyim' diye. Koca koca sağlıklı eşşek kadar insanlar bunu yapmaktan utanmıyor. Şunu açık bir şekilde söyleyim, konunun neresinden bakarsan bak bunun elle tutulur 'ama belki' diyebileceğiniz bir yanı yok. Bencilsiniz, insanlıktan haberiniz yok sizin. Asansörü gerçekten kullanmaya ihtiyacı olan insanları dakikalarca beklemek zorunda bırakıyorsunuz. Çok insanın ah'ını alıyorsunuz bunu bilin. Kulağınızda kulaklık elinizde telefon gözlüklerle ben çok elitim kafasında geziniyorsunuz ama seviyeniz yerlerde. Kaaleye alınacak kişiliğiniz yok. Lan asansörden çok merdiven var iki adım fazla atsan ölür müsün? Hem asansör beklerken kaybettiğin zamandan tasarruf etmiş olursun hem de işin hızlanır. Daha söylenecek çok şey var da. Yazmaya tenezzül etmiyorum çünkü değişmeyeceksiniz...